27
Nis
Bu yıl işçinin ve emekçinin bayramı 1 Mayısımızı, tek adam rejimini göndermeye hazırlandığımız seçim günlerinde karşılıyoruz.
Umutluyuz, kararlıyız. Ülkenin başına musallat olan bu otoriter rejimin baskılarına, köle gibi çalışıp açlık sınırı altında yaşamaya, özgürlüklerimize el uzatılmasına karşı; 1 Mayıs’ı da 14 Mayıs’ı da gerçek birer bayrama çevireceğiz.
Bu 1 Mayıs patroncu tek adam rejiminden, bizi açlık ve yoklukla sınayanlardan hesap sormak için meydanları doldurduğumuz gün olacak. Onlara işçi sınıfının ve onun yolunda yürüyenlerin gücünü gösterme günü olacak. Bu 1 Mayıs, 14 Mayıs’ta bu rejimi gönderecek olanların günü olacak.
İşçi sınıfına reva görülen, açlık sınırının altında yaşamak. Yerin dibine batsın böyle ekonomi modelleri. Günde 12-13 saat çalışıp, açlık sınırı altında yaşatan bu patronların iktidarını göndermekten başka yol yok. Grevleri yasaklayan, işçi sınıfının örgütlenmesi önüne her türlü engeli koyan patronların iktidarını göndermekten başka yol yok. Verdikleri maaşları enflasyonla kat be kat geri alan patronların iktidarını göndermekten başka yol yok. Göndereceğiz. Tıpış tıpış göndereceğiz. Maaşlara her ay zam, her işyerine sendika, 6 saat iş günü hakkımızı söke söke alacağız.
Bizim emeğimizle zenginleşenlerin yönetimine son vereceğiz. Üreten kim ise yöneten de onlar olacak. İşçi sınıfının yani emekçi halkların örgütlü gücünden başka hiçbir kuvvet patronların düzenine son veremez biliyoruz. Bu yolda kararlıyız. Onları gönderecek, işçi sınıfının, halkın örgütlü gücünü parlamentoya da taşıyacağız.
İşçi sınıfının bayramı; eşitlik için mücadele eden kardeş halkların, özgürlüğü için direnen kadınların, ve LGBTİQ+ların, geleceğinin peşinde olan gençlerin hep birlikte gelecek aydınlık günler için tek yumruk olduğu gün olacak. 1 Mayıs meydanlarını doldurmak için tek yumruk, tek yürek, tek vücut olacağız.