img-264-aciklama

10
Eyl

Zorbalar Kalmaz Gider

Nepal’den Fransa’ya hükümetlerin yoksulluk ve baskı politikalarına karşı mücadele yükseliyor.

Dünyanın dört bir yanında açlığa, yoksulluğa, zorbalığa karşı bir direniş dalgası yükseliyor. Halklar, kendilerine dayatılan neoliberal yıkım programlarına, kemer sıkma politikalarına ve baskılara karşı ayağa kalkıyor.

Finans çevrelerinin ve onun ideologu liberterlerin alkışlarla izlediği bir sosyal yıkım laboratuvarına dönüştürülen Arjantin’de halk, sahte başarı hikayesini sandıkta yırttı attı. Milei’yi, Buenos Aires’teki yerel seçimlerde hezimete uğrattı. Fransa’da hükümetin sunduğu bütçe tasarısı, kamu harcamalarından büyük kesinti planlarıyla birlikte 40 milyar Euro’ya yakın tasarruf öngörüyordu. Ancak güvenoyu alamayan hükümet düştü. Halk, “Her Şeyi Durdur”mak için bugün greve gidiyor. Nepal’de sosyal medyaya yönelik sansürün tetiklediği protestolar, yolsuzlukla ve kemer sıkma önlemlerinin körüklediği ekonomik zorluklarla birleşti. Genç işsizlerin ve güvencesizlerin öfkesi kar topuyken çığa dönüştü, kitlesel direniş iktidarı sarsıyor.

Yaşananlar, halkların ekmeğine ve özgürlüklerine göz diken iktidarların sonunun yaklaştığının habercisi. Saraylarında sefaya dalanların saltanatı, yükselen kitlesel protestoların gölgesinde kâbusa dönüşüyor. Ülkede ise tek adam iktidarı, bu uyanışın sesine kulaklarını tıkamış durumda. Dünyanın dört bir yanında iflas etmiş reçeteleri uygulamakta, sonunu getirecek olan aynı yolda yürümekte ısrar ediyor. 

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın polis ablukasına alındığı, demokratik siyasetin sesinin kısılmaya çalışıldığı günün gecesinde bir yoksulluk fermanı, 2026-2028 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Program (OVP) sessiz sedasız yürürlüğe kondu. Bu zamanlama elbette tesadüf değil, bir zorunluluk. Çünkü ilan edilen OVP’nin özü, halkın boğazından kesilecek trilyonlarca liralık verginin bir avuç faiz asalağına aktarılması ve Boğaz köprüleri gibi stratejik varlıklar da dahil olmak üzere ülkenin kaynaklarının son damlasına kadar sermayeye peşkeş çekilmesidir. Böyle bir ihanet programı ancak baskı ve zorbalıkla uygulanabilir.

OVP’de yer alan rakamlara göre, önümüzdeki üç yılda emekçiden, esnaftan, çiftçiden toplanacak vergilerle dev bir faiz lobisi fonlanacak. Tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) ile maaşlarda zorunlu kesintiler yapılacak, tasarruf oranları artırılmaya çalışılacak. Bu da yetmezmiş gibi, programın satır aralarında  özelleştirme gelirlerinde bir yıl içinde yaklaşık 9 katlık bir artış öngörülerek, ülke tarihinin en büyük özelleştirme soygunlarından birinin hazırlığı yapılıyor. Nitekim kamuoyuna yansıyan haberlerlerle, OVP’de öngörülen devasa özelleştirme gelirleri arasındaki paralellik, iktidarın programını açıkça ifşa ediyor: Köprüler ve otoyollar satışa çıkarılarak bu çürümüş iktidar ayakta tutulmaya çalışılacak. 

Saray iktidarı artık sunacak bir vaadi, anlatacak bir hikâyesi kalmadığını biliyor; bu yüzden de meşruiyet kaybını kaba kuvvetle telafi etmeye çalışıyor. Halkın boğazından geçen lokmasına çökebilmek için, çok partili siyasetin alanını tümden kapatmak, her türlü muhalif sesi susturmak zorunda olduklarını biliyorlar. Ancak biz biliyoruz ki, bu coğrafyada halklar buna razı gelmeyecek. Umudu ve meydan okumayı büyüteceğiz; yoksulluğa ve zorbalığa karşı mücadeleyi hep birlikte yükselteceğiz.


Gün gelir, zorbalar kalmaz gider. Dünyayı saran direniş dalgası, bu topraklarda da sarayların duvarlarını aşacak. Halkın iradesi, bu adaletsizlik ve yoksulluk düzenine son vererek zaferini ilan edecek.

wp_ehp