img-249-aciklama

01
Tem

Sivas’tan Leman’a Yobaz Karanlıkla Mücadelemiz Sürecek

Madımak Katliamı’nın 32. yıldönümü.

Bundan tam 32 yıl önce, Sivas’ta, devletin gözü önünde saatlerce süren bir kuşatmanın ardından 33 canımız yobaz bir güruh tarafından diri diri yakılarak katledildi. Bu katliam, ne münferit bir olay ne de kontrolsüz bir kalabalığın öfkesiydi; kökü devletin derinliklerine uzanan, planlı ve göz yumulmuş bir saldırıydı.

Yıllar geçti, iktidarlar değişti ama katillere arka çıkan bu karanlık düzen değişmedi. Madımak’ı ateşe verenlerin avukatları bu ülkede milletvekili, bakan yapıldı; katliam sanıkları devletin korumasıyla adeta ödüllendirildi. Dava, zamanaşımı denilen hukuk garabetiyle düşürülerek katiller bir kez daha korundu. Bu karar, katliamla yüzleşmek yerine, onu sahiplenen devlet aklının itirafıydı.

Sivas'ın ateşi sönmedi, çünkü o ateşi yakan zihniyet bugün AKP iktidarında yaşıyor ve her gün yeniden örgütleniyor. Aynı karanlık akıl, siyasi iktidarın varlığını sürdürme stratejisinin bir parçası haline geldi. Dilinden düşürmediği iç cephenin tahkimi için, toplumsal muhalefeti sindirmek niyetiyle, besleyip büyüttüğü yobaz çeteleri bir sopa olarak kullanmaktan çekinmiyor. 

Bu çetelerin provokasyonlarına bilinçli olarak alan açan ve dokunulmazlık zırhı sağlayan iktidar, Madımak'ın 32. yıldönümüne iki gün kala Leman Dergisi'ne yönelik planlı saldırıya göz yumarak bu stratejisini bir kez daha gözler önüne serdi. Emekçilerin 1 Mayıs'ına, kadınların ve LGBTİQ+'ların demokratik hak arayışlarına kapatılan meydanlar, halk düşmanı yobaz çetelere sonuna kadar açıldı.

Ancak bilsinler ki, ne Çorum ne Sivas ne de bugünkü saldırılar, direnenleri asla yıldıramadı, bitiremedi. Ne Madımak’ta katledilen canlarımızı unuttuk ne de onların katillerini ve azmettiricilerini.

Madımak’ta yakılan insanlık, bugün öfkemizde ve mücadelemizde yaşıyor. 

Sivas’ın ışığı sönmeyecek. Bir gidip bin geliyoruz. O hesap mutlaka sorulacak.

wp_ehp