27
Haz
CHP’ye açılan kurultay iptal davası 30 Haziran’da karara bağlanacak.
Tek adam rejiminin ana muhalefete yönelik saldırıları, 30 Haziran’da karara bağlanması beklenen davayla yeni bir eşiğe taşınıyor. Yargı eliyle, CHP’nin 38. Kurultayı’na “mutlak butlan” kararı dayatılarak partinin mevcut yönetimi ve siyasi iradesi yok sayılmak, alınan kararlar geçersiz kılınmak ve parti bir kayyım sürecine sürüklenmek isteniyor. Bu hamle, bir siyasi partinin iç işleyişine doğrudan müdahale etmekle kalmıyor, kafamızı başka yöne çevirmemize olanak tanımayacak bir pervasızlıkla iktidarın ülkenin geleceğini ipotek altına alma niyetini de belgeliyor.
İktidar, siyasal alanı kendi çıkarları doğrultusunda dizayn etmek için muhalefete dönük saldırılarını çok yönlü biçimde sürdürüyor. Bir yandan yargı sopasıyla ana muhalefetin kurumsal mekanizmalarını felç etmeye çalışırken, diğer yandan yandaş medya korosu ve bizzat Erdoğan’ın açıklamalarıyla parti içi fay hatlarını derinleştirmekle uğraşıyor. Bu yolla yalnızca ana muhalefeti işlevsiz kılmayı hedeflemekle kalmıyor, daha da tehlikelisi, seçimle gelenin artık seçimle gitmeyeceği ve muhalefetin tümden bertaraf edileceği bir rejim inşa etmenin zeminini döşüyor.
O nedenle açıkça ifade etmek gerekir: Bu dava görünenin aksine, yalnızca bir partiyi değil, halkın seçme ve seçilme hakkını, siyasal çoğulculuğu, ülkedeki tüm demokratik nizamı hedef alan topyekûn bir saldırıdır. Artık mesele, bir siyasi partinin iktidarın gadrine uğramasının ötesine geçmiş, ülkede adil ve serbest seçimler işleyişinin devam edip etmeyeceği noktasına gelmiştir. Bu davadan çıkacak karar, zaten daraltılmış olan demokratik siyaset alanını tüm muhalif güçler için ortadan kaldırma tehlikesini barındırmaktadır. Dolayısıyla, muhalefeti topyekûn susturma hamlesi olan bu girişime karşı birleşik bir mücadeleyi örmek, bugün her zamankinden daha hayatidir.
Meşruiyetini yitirmiş, dar bir azınlığa dayanan bu tükenmiş iktidarın çırpınışları nafiledir. Yargı sopasıyla, zorbalıkla ayakta kalamayacaklar. Biliyoruz ki tek adam rejimi tekledi. Çözüm ısmarlama kararların sarayda yazılıp mahkeme salonlarında okunduğu bu düzende değil, halkın birleşik mücadelesindedir.
Bu gidişata dur demek isteyen herkesi, bu topyekûn saldırıya karşı partimiz saflarında örgütlenmeye çağırıyoruz. Bu çürümüş iktidarı göndermenin tek yolu, halkın iradesine başvurmaktır.
Bu nedenle diyoruz ki, hemen erken seçim!