img-234-aciklama

04
Haz

İnfazda Eşitlik, Siyasi Mahpuslara Özgürlük

İnfazda Eşitlik, Siyasi Mahpuslara Özgürlük

İnfaz yasası, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kritik süreçte, Kürt halkının eşit yurttaşlık mücadelesiyle barış ve demokratik çözüm beklentisi, hukuki düzenlemelerle karşılık bulmalıdır. Bunun önemli adımlarından biri de infaz rejiminin adil ve eşitlikçi biçimde yeniden düzenlenmesidir. Ancak kabul edilen yasa teklifi, bu beklentileri karşılamaktan uzaktır.

Bugün cezaevleri kelimenin tam anlamıyla dolup taşmaktadır. Bu kalabalığın büyük kısmını işsizliğin, güvencesizliğin ve yoksulluğun pençesindeki emekçiler ve yoksul halk kesimleri oluşturmaktadır. Örgütsüz bırakılan, çaresizliğe itilen bu insanlar, zamanla suç örgütlerinin kolay hedefi haline gelmektedir. Organize suç şebekelerinin elebaşlarına dokunulmayan, hatta imtiyaz sunulan bir düzende; onların kurbanı olan yoksulların hapsedilmesi, devletin suçla değil yoksullarla mücadele ettiğini açıkça göstermektedir. Suç, sistemin içinden doğarken; bedeli, düzenin çeperine itilmiş insanlara ödetilmektedir. Suç kavramını ve bireyleri suça iten toplumsal dinamikleri sorgulamadan kurulan bir ceza sistemi, gerçek adalet üretemez.

Bu adaletsiz düzenin en yakıcı tezahürlerinden biri de, siyasi mahpuslardır. Eşitlik, özgürlük ve onurlu barış için mücadele eden devrimciler, yurtseverler ve Kürt halkının temsilcileri, "siyasi suçlu" yaftasıyla yıllardır cezaevlerinde tutulmaktadır. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’dan Can Atalay’a nice muhalif siyaset yaptıkları, düşündükleri, yazdıkları ve toplumsal sorunlara çözüm aradıkları için demir parmaklıklar ardındadır. Yürüyüş ve protesto hakkının kullanımından, eleştirel bir sosyal medya paylaşımına, "Cumhurbaşkanına hakaret" gibi suçlamalara kadar geniş bir yelpazede, ülke adeta siyasi suçlar ve düşünce suçları cennetine dönüştürülmüş durumdadır. Öyle ki, bugün bir kadın cinayeti failinin infaz oranının, basın açıklaması yaptığı için mahkum edilen bir muhalifin infaz oranından daha düşük olabildiği bir infaz adaletsizliği söz konusudur.

Kabul edilen bu yasa teklifinde, ne hasta mahpusların tedavi ve tahliye hakkına yönelik somut bir iyileştirme ne de düşünceleri ve siyasi faaliyetleri nedeniyle özgürlüklerinden alıkonulan siyasi mahpuslara yönelik adil bir yaklaşım bulunuyor. Toplumsal sorunların bir yansıması olarak adli mahpus sayısındaki devasa artış ve siyasi mahpusların varlığı, mevcut infaz rejiminin temelden sorunlu olduğunun ve değiştirilmesi gerektiğinin en somut kanıtlarıdır.

Emekçi Hareket Partisi olarak, cezaevlerindeki bu gayriinsani tablo ve tüm adaletsizliklerin son bulması, infazda gerçek bir eşitliğin tesis edilmesi, siyasi mahpusluk kavramının tarihin çöp sepetine atılması, toplumsal adaletsizliklerden ve yoksulluktan beslenen adli suçlardaki tırmanışın önleneceği, kök nedenlerin ortadan kaldırılacağı bir düzenin inşası için mücadelemizi kesintisiz ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

wp_ehp