14
Mar
2025 Ocak ve Şubat aylarında iki aylık enflasyon yüzde 7,42 olarak açıklandı. Ne diyorlardı emekçilere ve emeklilere? “Dişinizi biraz sıkın, enflasyon düşmeye başlayacak.” Peki ne oldu? Enflasyon, aylar sonra Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimini devraldığı seviyeye geri döndü. Yani enflasyonla mücadelede dönüp dolaşıp yine aynı noktaya geldik. Üstelik Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini de yükseltti. Hani asgari ücrete tahmin edilen enflasyon oranına göre zam yapmaktan bahsettiklerinde, o tahminin tutmayacağını söylüyorduk ya; işte gerçekler artık ortaya çıktı. Enflasyon tahminlerinin bundan sonra da artmayacağını bize kim söyleyebilir?
Peki ya ücretler artıyor mu? Hayır.
Asgari ücrete, emekli aylıklarına yıl sonuna kadar tekrar zam yapmamayı, sabitlemeyi planlıyorlar. Ücret ve aylıklar sabitlenmişken, enflasyon almış başını gidiyorsa bunun tek bir sonucu vardır: Alım gücü düşüyor demektir.
Enflasyonun 2025 Ocak ve Şubat aylarında yüzde 7,42 olmasına göre hesapladığımızda 22.104 liralık asgari ücretin alım gücü tam 1.640 lira düşmüştür. Yani 22.104 lira olan asgari ücretin, iki aylık enflasyon oranına bağlı olarak alım gücü karşılığı 20.464 liraya düştü anlamına geliyor. Asgari ücretin bin 640 lirası uçup gitmiştir diyebiliriz. Asgari ücretlilerin artık 22 bin lirası var diye değil 20 bin 500 lirası var diye düşünmeliyiz. Aynı koşullar emekliler için de geçerli. Emekli aylıklarının da alım gücü düştü, sefalete biraz daha yaklaştılar.
Türkiye her yıl önemli ölçüde büyüyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Tahminlerimize göre Gayrisafi Yurt İçi Hasılamız 1.3 trilyon doları geçti ve kişi başına düşen milli gelirimiz de 15 bin doların üzerine çıktı” dedi. Emekçi Hareket Partisi olarak milli gelir, ağır enflasyon koşulları, paranın değerinin düşmesi de hesaba katıldığında asgari ücretin ve emekli aylıklarının 50 bin TL olması gerektiğini ilan etmiştik. Ama alım gücünün bin 640 TL düşmesine bağlı olarak işler değişiyor. Bu durumda emekçinin asgari ücreti 51 bin 640 TL olmalıdır.
Alım gücü bin 640 TL düşmüşken kışın emekçilerin nasıl ısınacağı, kirasını nasıl ödeyeceği, ne yiyeceği, ne içeceği üzerine kafa yoran bir iktidar yok. Emekçilerin geçimi değil patronların karı iktidarın gündeminde. Alım gücünün iki ayda bin 640 TL azaldığı bu düzenle davamız divana kalmayacak. Siyasi iktidar, milli gelire ve alım gücünün düşmesine göre bir ücret veremeyecekse, ceketini alıp gidecek ve iktidarı bu ücreti verebilecek olanlara bırakacak. Eğer halk üretiyorsa, ürettiğinden yararlanan da halk olacak. Eğer halk üretiyorsa, ürettiğini paylaşan da halk olacak. Eğer üreten halksa, yöneten de doğrudan da o olacak. Bu yolda yürüyenler olarak, iki ayda alım gücünün bin 640 TL azaldığını, asgari ücretin ve emekli aylıklarının 51 bin 640 TL olması gerektiğini yere göğe yazacağız. Üreten biziz, paylaşan da biz olacağız.