04
Şub

Hukuku Hiçe Sayan Partili Bir Cumhurbaşkanına Bağlı Bir Biçimde Çalışan Devlet Denetleme Kuruluna "Anayasaya Aykırı Yetkiler Verilemez"

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) yetkilerini sınırsız bir şekilde artıran kanun değişikliği Anayasaya ve hukukun genel ilkelerine açıkça aykırıdır. Bu değişiklik yoluyla DDK'nın yetkileri aşırı genişletilmekte, yargısal denetim ve hukuki güvenceler neredeyse yok edilmektedir. Şöyle ki;

1. Yapılan değişiklikle herhangi bir DDK üyesine veya denetçisine, "her kademe ve rütbedeki kamu görevlisini" görevden alma yetkisi verilmektedir. 
DDK üyeleri veya denetçilerinin bu yetkiyi, yargı kararı olmadan kullanabilecek olması hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır ve keyfiliğe ve siyasi kullanıma açıktır.

2.  DDK'nın doğrudan Partili Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kuruluş olması ve üyelerinin ve denetçilerinin tamamının "sadece Partili Cumhurbaşkanı" tarafından atanması, bu Kurulun bağımsız olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla, DDK'nın siyasi etki altında kalacağı ve kararlarını objektif kriterlere göre değil, siyasi saiklerle vereceği hususunda ciddi endişeler mevcuttur.


3. Daha önce Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) benzer düzenlemeleri iptal etmiş olması, bu türden yetki genişletmelerinin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu göstermesi açısından tartışmasız bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

4. Bu düzenleme, mevcut tüm atanmış ve seçilmiş kamu görevlileri üzerinde Demoklesin kılıcı gibi sallanacak ve büyük bir baskı oluşturacaktır. 


5. Söz konusu kanun değişikliği ile bir DDK üyesi veya denetçisi, herhangi bir kamu görevlisini veya seçilmiş bir belediye başkanı ve belediye meclis üyesini görevden uzaklaştırabilme yetkisine sahip olacaktır.


DDK'nın yetkilerinin genişletilmesinin; "keyfi uygulamalara" yol açacağı, "Anayasaya ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu, DDK'nın görevden alma yetkisinin, yargı kararı olmadan kullanılmasının, "yargı bağımsızlığına" yeni bir darbe daha vuracağı ve yargı yetkisinin gasbı anlamına geleceği açıktır.


Ayrıca, DDK'ya 'sınırsız yetki' verilmesi ve bu yolla seçilmiş kamu görevlileri için "kayyım ötesi" bir düzen getirilmesine ve bu yolla halkın iradesine darbe vuracak sonuçların ortaya çıkmasına şiddetle karşı çıkıyoruz.


Bu kanun değişikliği, hukuk devletinin ayaklar altına alınmasıdır. Keyfi uygulamalar ve Anayasaya aykırı yollarla kişilerin haklarının ve halk iradesinin gasp edilmesine, başka bir formda KHK, OHAL ve Kayyım düzenine geçilmesine ve tek adam rejimine karşı her zaman mücadele edeceğimizi bir kez daha söylemek istiyoruz.


Herkes için hukuk, tüm yurttaşlar için adalet!


Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!

wp_ehp