04
Ağu
Temsili demokrasinin gereklerini bile yerine getirmekten kaçınan tek adam anlayışı sandık demokrasisini korumaktan acizdir. Bu yüzden darbelere her zaman açık bir zemini, rejimin kendisi üretmeye devam ediyor. Ülke sandık denetiminden uzak anlayışla, çıkar gruplarının saray entrikalarında kim ayakta kalırsa ona göre yönetiliyor.
Zaten yetersiz olan demokratik işleyişin tek adam rejimine döndüğü günlerden geçiyoruz. 15 Temmuz’da darbe yapmaya kalkışanlar da asgari demokratik işleyişin önünü açmaya değil bu rejimin yeni varisi olmaya adaydı.
Sarayların saltanatının ve darbelerin sonunu getirmenin tek yolu emekçi halkın doğrudan iktidarıdır. Gözlerden kaçırılan bu apaçık hedefe her gün bir adım daha yaklaşmak zorundayız. Sermaye sınıfının iktidar modellerinden model beğenmek zorunda değiliz. Parlamentoyu güçlendirmek yetmez. Yasamayı sadece beş yılda bir yapılan seçime ve sadece seçilmiş temsilcilere teslim edemeyiz. İşçi sınıfının, halkın ve şehirlerin öz örgütlerinin gücü yasamaya ağırlığını koymalıdır. Söz, yetki, karar, iktidar halkın olmalıdır.