25
Kas
Aralık ayı geldi çattı. Böylece, aylardır konuştuğumuz asgari ücret zammı, siyasi iktidarın gündemine de girmek zorunda kaldı. Girdi ama nasıl girdi? Asgari ücrete hedeflenen enflasyona göre mi, gerçekleşen enflasyona göre mi zam yapılacağı tartışması başladı. “Enflasyonla mücadele” denilerek ücret artışı düşük tutulmak isteniyor, asgari ücret için yüzde 25-30 civarında bir zamdan söz ediliyor. 2024 yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 44 olarak belirlenmişken ve bu hedefin bile tutmayacağı ortadayken, gerçekleşen enflasyonun altında bir zam önerisi kabul edilemez. Bugün asgari ücret, bırakın geçinmeyi, tek bir kirayı bile karşılamıyor. Biz, tek bir kirayı ödemek için çalışılan bu sistemi kabul etmiyoruz.
Emekçiler ve Emekliler Büyümeden Payını Alacak
Türkiye’nin her yıl önemli ölçüde büyüdüğü, verilerle ortaya konuyor. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) göre dünyanın en büyük 17. ekonomisine sahibiz. 2025 yılı için GSYH 1,8 trilyon dolar olarak hedefleniyor. Durum böyleyken, emekçilere pazar tezgahının altındaki sebze ve meyveler reva görülüyor. 1974 yılında milli gelirin yüzde 81’i asgari ücretliye aitti. Bugün bu oran yüzde 47’ye düştü. Ülke büyüdü ama bu büyümeden asgari ücretlinin payı küçüldü. Milli gelir artıyorsa, bundan emekçiler pay almayacak da kim alacak? Emekçilerin hakkı sadece açlık veya yoksulluk sınırının üstüne çıkmak değil refah sınırının da üstüne çıkmaktır. Bunun olabilmesi için, asgari ücret diğer temeli olmayan verilere göre değil büyümeye göre hesaplanmalıdır. Ekonomik büyüme varsa, emekçiler de emekliler de bundan payını almalıdır.
Asgari Ücret Rakamı Açıklamadan Emekçilerin Siyaseti Yapılamaz
Başlattığımız kampanyada asgari ücretin, kişi başına düşen Gayrisafi Yurt İçi Hasılanın aylık karşılığı anlamında 42.300 olması gerektiğini açıklamıştık. Yaşanan ağır enflasyon koşulları, doların değerinin yükselmesi ve 2025 için hedeflenen GSYH de de hesaba katıldığında bugün asgari ücretin 50.000 TL olması gerektiğini ilan ediyoruz. Halk kendi asgari ücretini hesaplamak ve söylemek hakkına sahiptir. Soyut konuşmaya gerek yok. Hesap ortada. Bizden kesilen her kuruş servet sahiplerini düze çıkarıyor. Eğer yaşamını asgari düzeyde sürdürmeye çalışan bizsek, asgari ücretin belirlenmesinde söz hakkı da bizimdir.
Milyonlarca emekçinin yaşamını etkileyen asgari ücret için bir rakam açıklamayıp yanından geçerek sol bir siyaset yapılamaz. Emekçi Hareket Partisi olarak güncel ve çözüm öneren iktisadi bir programın yolumuzu nasıl açacağını biliyoruz ve bu nedenle asgari ücretin rakamını da ilan ediyoruz.
Üreten Biziz Paylaşan da Biz Olacağız
Eğer halk üretiyorsa, ürettiğinden yararlanan da halk olacak. Eğer halk üretiyorsa, ürettiğini paylaşan da halk olacak. Eğer üreten halksa, yöneten de doğrudan da o olacak. İşçinin, emekçinin, köylünün ve hak mücadelesi veren halkların hükümetini kuracağız.
Bu yolda yürüyenler, asgari ücret mücadelesini de yalnız Aralık ayı ile sınırlamadan yürütmelidir. Hakkımız olanı, emeğimizin tam karşılığını alana dek tüm fabrikalarda, iş yerlerinde, emeğimizi ortaya koyduğumuz her yerde mücadelemize devam edeceğiz. Aylardır sürdürdüğümüz bu mücadelede kazanan biz olacağız. Üreten biziz, paylaşan da biz olacağız.