12
Eyl
İzleri günümüze dek uzanan 12 Eylül askeri darbesi, o dönemki devrimci mücadelenin, emekçilerin zaferini engellemek için yapıldı. Her fırsatta demokrasi naraları atmaktan geri durmayan bu dönemin siyasi iktidarı ise her daim 12 Eylül darbecilerinin izinden gitti. 12 Eylül dönemini aratmayan baskılar, yasaklar, tutuklamalar tam gaz sürüyor. Halkın iradesine askeri bir darbe yapmadan da el koymanın yollarını, bu siyasi iktidar her fırsatta deniyor. AKP iktidarının 12 Eylül rejiminin bile ilerisine geçerek uygulamaya koyduğu kayyımlar eliyle, Kürt halkının seçme seçilme hakkının gasp edilmesinde bunu görüyoruz. Yalnızca şehirlerin değil üniversitelerin de yönetimine atanan kayyımlarda, tırpanlanmaya çalışılan demokratik haklarda bunu görüyoruz. Anayasa Mahkemesi kararlarının bile tanınmayarak Can Atalay’ın ve bir çok siyasi tutuklunun cezaevinde tutulmasında bunu görüyoruz. Başkanlık rejiminde parlamentonun neredeyse tamamen lağv edilmesinde bunu görüyoruz.
AKP’nin 12 Eylül’ün devamcısı olduğunu gösteren antidemokratik rejim uygulamaları saymakla bitmez. Ancak bu devamcılığı yalnızca baskı politikalarında görmüyoruz. 12 Eylül darbesi ile neoliberal politikaların da önü açıldı. Kamusallığın yerini özelleştirmelerin aldığı bu süreçte, işçi ücretlerini baskılayan ve sendikal örgütlenmelerin önünü tıkayan politikalar hızla hayata geçirildi. Günümüzde yap-işlet-devret modelleriyle kamulaştırmanın tamamen yok edildiği ekonomi politikalarını, açlık sınırının altında olan asgari ücreti, her seferinde Cumhurbaşkanı kararlarıyla yasaklanan grevleri düşündüğümüzde bu siyasi iktidarın 12 Eylül’ün neoliberal politikalarının devamcısı olduğunu açıkça ilan edebiliriz.
Devrimcilerin, emekçilerin mücadelesine her vurulan darbede, 12 Eylül darbesine karşı mücadele bayrağını elden bırakmayan Cemil Kırbayır’lar gibi olacağız. Sermaye sahiplerinin, zenginlerin, patronların çıkarlarını koruyan, demokratik her türlü hareketi bastırmak üzere harekete geçenlerin karşısında emekçilerin iktidarı için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Darbecilerin açtığı yoldan yürüyenleri göndereceğiz. Söz, yetki, karar ve iktidar halkın olacak.