09
Eyl

Eğitimde Masraflar Diz Boyu, Nitelik Sıfır

Bugün okullar açıldı. Milyonlarca çocuk ve genç için yeni eğitim-öğretim yılında en temel sorun başarılı olmak değil. En temel sorun eğitimin paralı olması. Kayıt parasından kıyafete, ders kitaplarından kırtasiye masraflarına, okul servisinden beslenmeye kadar eğitimin her bir kalemi ateş pahası. Eğitimin bir kamu hizmeti olarak değil bir “sektör” olarak görüldüğünü, AKP’nin her daim özel okul patronlarını savunan bakanlarından biliyoruz. Emekçilerin asgari ücretle açlık sınırının altında yaşadığı koşullarda, çocuklarına iyi bir eğitim imkanı sağlamaları kamu olanaklarıyla mümkün kılınmıyor. Pek çok çocuğun parasızlık nedeniyle okulu bıraktığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Tüm bu şartlar altında, eğitime eşit koşullarda ulaşmanın mümkün olmadığı yeni bir eğitim-öğretim yılı daha başlıyor. Peki eğitimde eşitlik sıfır da; nitelik, bilimsellik ne durumda? “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak sunulan “din, ahlak, fıtrat, aile” yüceltmeleri ile dolu model, halihazırdaki bilimden ve nitelikten uzak eğitim sistemini daha da gerici, laiklikten uzak hale getiriyor. Bu haliyle ülkedeki eğitim sistemi çocuklara ve gençlere geleceksizlikten başka bir şey vaat etmiyor. Kısacası eğitimde masraf çok ama eşitlik yok, nitelik yok, bilimsellik yok.

Tüm bunlar yetmez gibi, parasızlık nedeniyle eğitimi yarım kalan çocukların yanı sıra, bir de çocuk ölümlerini konuştuğumuz günlerden geçiyoruz. Narin, bugün okula başlaması gerekirken toprağa verildi. Her fırsatta “aile” odaklı politikaları önümüze koyan bu siyasi iktidar döneminde, çocukları koruyan politikalar geliştirilmediği için ölen Narin, Leyla, Eylül, Müslüme ve daha birçok çocuğun hesabını mücadelemizle soracağız.

Yeni eğitim dönemine bir de eğitimciler açısından bakalım. İşsiz öğretmenler gerçeği her sene katlanarak büyüyor. Kamuda ataması yapılmayan öğretmenler, özel okullarda çalışmak istediklerinde ise asgari ücretten de düşük ücretler, özlük haklarının budanması dayatılıyor. Eğitimde yeni dönem, haklarını tırpanlayan Öğretmenlik Meslek Kanunu karşısında öğretmenlerin taban maaş için mücadelesi ile başlıyor.

Eğitime eşit koşullarda ulaşmak, geleceğimizi bilim dışı bu gidişattan kurtarmak; ancak parasız, nitelikli, bilimsel ve anadilde bir eğitim mücadelesi ile mümkün olabilir. Rekabetçi, içi boş, eğitimi kamu hizmeti olmaktan çıkaran bu paralı eğitim sisteminin karşısında tüm çocukları ve gençleri eşit eğitim olanaklarına işte bu mücadelemizle kavuşturacağız. Eğitimin parasız, çocuklarla gençlerin eşit ve özgür olduğu bir dünyayı var edeceğiz.

wp_ehp