• Emekçi Hareket Partisi

Hakan Öztürk: Son gülen iyi güler Abdullah Güler!

Gülbağ’da Genel Başkanımız Hakan Öztürk’ün de katılımıyla halkla buluşma gerçekleştirdik. Ekonomi Çadırımız önünde konuşma yapan Öztürk, AKP’nin emekçi ve emekli ücretleri ile ilgili politikalarını hedef aldı.

Gülbağ’da Genel Başkanımız Hakan Öztürk’ün de katılımıyla halkla buluşma gerçekleştirdik. Ekonomi Çadırımız önünde konuşma yapan Öztürk, AKP’nin emekçi ve emekli ücretleri ile ilgili politikalarını hedef aldı. 

Genel Başkanımız Hakan Öztürk’ün konuşması şu şekilde;

Kimse Memleket Sahipsiz Sanmasın

Memleket meselelerini doğrudan hayatımızda yaşıyoruz. O nedenle meydanlara çıkıp anlatmamız gerekiyor. Onlarda zulmetmek yoksulluk yaratmak bitmiyorsa, bizde de anlatmak bitmez. Halkımıza anlatırız. Halkımız bu halden anlamayanlardan kurtulursa, bir de halden anlayanları bulursa eğer bu hükümeti gönderebilir. Bu ülkeyi yoksulluktan kurtaracak, açlık sınırında kurtaracak yeni bir iktidar yaratabilir. O yüzden kimse memleket sahipsiz sanmasın. O yüzden İstanbul'un böylesi güzel mekanlarında toplanıyoruz. Ve bu meseleyi anlatmaya çalışıyoruz.  

Emekli ücretini masraf olarak görenler, zenginlere verdiklerine baksınlar!

AKP’nin Grup Başkanı Abdullah Güler diye birisi var. Abdullah Güleri’i memleket meselesi olsa duygusallaştığını görmem. Ancak çok duygusallaştığı bir mesele var. Bizim bu emeklilerimiz var ya hani açlık sınırının altının altında ücret alan emeklilerimiz. Onlara 2500 lira zam yapıldı ya. Buna çok içlenmiş. Demiş ki,”Bu 2500 lira ek zammın bizim toplam bütçemize maliyeti 33 milyar liradır.” Yani bu 1 milyar dolar. İçerleme konusuna bakın. Biz bunu emeklimize vermeyeceksek kime vereceğiz o da ayrı konu. 

Peki Abdullah Güler, hadi senin felsefenden gidelim. Sözüne itibar edelim. Diyorsun ki emeklilere zam verdiğimiz için masraf çıktı, bu da 1 milyar dolara mal oldu. Bunu anlatıyorsun. Sana başka konu açayım o zaman. Şu balya balya doları olanları konuşalım. Sen o doları Türk Lirasına çevir, biz koruyalım farkını da sana verelim dediklerimiz var. O zenginleri Kur Korumalı Mevduat sisteminiz ile korudunuz, 25 milyar dolar zarar ettiniz. 

5’li çete var 5’li çete. Bunlar ihale vurguncusu. Ve onlar o ihalelere onlar vurgun yapabilsin diye, AKP iktidarında ihale yasası 200 kere değişti. O ihale vurguncularına bakalım. Bu yandaşlar 4 otoyol, 1 tünel, 3 köprü yapmışlar. Maliyet zararı 37.5 milyar dolar. Bunu da konuşsun Abdullah Güler. Emeklilere verdiğiniz paranın 37.5 katı. Ey insafsızlar sizi. 

Son Gülen İyi Güler Abdullah Güler!

Bu memleketi kesip kesip yiyenler bu anlattıklarımla da bitmedi. Bir de en zengin şirketler var. O şirketlerin her seferinde vergi borçları siliniyor, istisna tanınıyor, korunuyor, kollanıyor. Bu şirketler vergi ödemiyor. Bunun karşılığı açık açık vergi kaçakçılığıdır. 1 yılda bu kaçakçılığın maliyeti ne kadar? 71 milyar dolar! Nerede emeklilere verilen 1 milyar dolar, nerede bu vergi kaçakçılığındaki 71 milyar dolar. Abdullah Güler, hadi bu 133.5 milyar doları da konuş. Ama unutma, son gülen iyi güler Abdullah Güler! Neye üzülüp üzülmediklerini iyi görelim arkadaşlar.

Üreten Biziz Paylaşan da Biz Olacağız

Bir de emekçiler var. Alınteri döken, göz nuru döken, kafa patlatanları konuşalım. Onlar üretenler ve üretilmiş olandan alabildikleri payı konuşalım. Ancak asgari ücretleri sayesine bir pay alabiliyorlar. Açlık sınırı 19 bin lira, asgari ücret 17 bin lira. Buna da içerlesene ey bakan, ey milletvekili, ey AKP! Bu ülkenin bir milli geliri var. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’da kişi başına düşen bir milli gelir var. 1970’lerde asgari ücret milli gelirin yüzde 80’i kadar. Bugün ise yüzde 47’si kadar. Yarısı uçup gitmiş. Milli gelir ne kadarsa, bizim emekçimize emeklimize vereceğimiz mevla bu olmalıdır. Bundan aşağısı olmaz. Çünkü eğer biz üretiyorsak paylaşan da biz olacağız. Biz bunu alamıyorsak, bu düzeni kabul etmiyoruz. 

Tek Yumruk Olacağız, Birlikte Kazanacağız!

Madem ki böyle bir tek adam rejimi var. Madem ki belimizi doğrultamıyoruz. O zaman tek yürek ve tek yumruk olmalıyız. Tek yumruk olursak bunları tıpış tıpış gönderebiliriz. Bu yanlış siyaset onlarınsa, bütün bu meydanlar bizim. Biz bu meydanlarda bütün bu yanlışları anlatırız, onları da tıpış tıpış göndeririz. Yolumuz açık olsun, zafer bizim olsun.