09
Haz
Hakkari'de 5 yaşında bir çocuk zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Ona çarparak ölümüne neden olan uzman çavuş A.K.P ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bir sokakta oynayan 5 yaşında bir çocuk "asli kusurlu" sayıldı.
Son 10 yılda Kürt halkının yaşadığı illerde 22 çocuğumuzu böyle kaybettik. Dünyanın neresinde küçük çocuklar sistematik biçimde zırhlı araçların altında kalarak can veriyor? Bir çocuğun yaşadığı mahallede, oynadığı sokaklarda zırhlı araçların ne işi var? Böyle "kaza" olur mu? Böyle "tesadüf" olur mu?
Cezasızlık politikası ile ölüme ve yaralanmalara yol açan kamu görevlilerine kelimenin tam anlamıyla sahip çıkılıyor. Erdoğan afişine 'bıyık çizdiği iddia edilen' bir çocuk apar topar tutuklanırken, zırhlı araçla katledilmiş bir çocuk "asli kusurlu" bulunuyor ve faili serbest bırakılıyor.
Yaşanan bu ölümlerin ve sonrasında şahit olduğumuz cezasızlığın Kürt halkına yönelik baskı ve ayrımcılıktan bağımsız olduğunu söylemek mümkün değil. İktidar montaj videolarla Kürt sorununu manipüle ededursun, Kürt çocukları oynadıkları, okula gittikleri sokaklarda öldürülüyor. Yaşananlar ortada iken kardeşlikten bahsetmek mümkün mü?
Sokaklarda ölüm saçan bu zırhlı araçların halkın 'güvenliği' ile en ufak bir ilgisi yok. Türkiye'nin batısında bir çocuk zırhlı araçların geçmediği sokaklarda nasıl güvenle oynuyorsa, Kürt çocuklarının yaşadığı sokaklarda da çocuklar güvenle oynayabilmeli. Kardeşlik bunu gerektirir, eşitlik bunu gerektirir. Çocuğa çarparak ölümüne neden uzman çavuş hakkında tarafsız, etkili, hızlı bir soruşturma yürütülmelidir. Adalet de bunu gerektirir.