Emekçileri, Kadınları, Gençleri
EMEKÇİ HALKIN TEMSİLCİLERİNİ
MECLİSE GÖNDERİYORUZ


İktidarı muhalefeti dört bir koldan erken veya zamanında yapılacak olan seçimlere hazırlanıyor. Muhalefet, cumhurbaşkanı adayını anketlerde arıyor. İktidar her gün yarattığı gerilim ve zorlamalarla cumhurbaşkanlığı koltuğunu koruyor. Hem iktidar değişikliği hem meclisteki çoğunluk için seçimlere, ittifaklara hazırlık yapılıyor.

Emekçi halkımız baskı koşullarında siyasal mücadelesini seçim yoluyla göstermeye önem veriyor. Bu eğilimi dikkate almak gerekir. İktidar halkın en ufak siyasal örgütlenmesini, hareketini zorla, korkuyla baskı altına almaya ve sindirmeye çalışıyor. Onlar baskı yapmasını biliyor. Bizler de bu topraklarda her zaman baskılara rağmen mücadele etmesini iyi biliyoruz. Emekçiler, kıdem tazminatını gasp ettirmiyor. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’yle oynanmaya kalkışılmasını geri püskürtüyor. Gençler, yemekhanelerdeki yemek zamlarına izin vermiyor. Öyle baskı varsa böyle direnişler var. Ağlamadan, sızlanmadan, asla yalnız yürümeden mücadeleye devam etmek var. Şimdi önümüzde, bu mücadelemizi bir sonraki aşamaya taşımak var.

Emekçi Halkın Temsilcileri Neden Meclise Girmeli?

Emekçiler, kadınlar, gençler yeni bir mücadeleye hazırlanmak zorundalar. Bizler gün gün, dakika dakika sömürü düzenini ve onun bekçilerini alt etmek için umutla, inatla uğraşıyoruz. Mücadele her an, her yerde. Ancak gelecekte karşımıza çıkacak birçok mücadeleye hazırlanmayı da iyi biliyoruz, birlikte öğreniyoruz.

Düzen partileri, iktidarı, ittifakı, muhalefeti önümüzdeki seçimlere hazırlıklarını hızlandırıyor. Bu koşullarda bizler emekçiler, kadınlar ve gençler seçim günlerine hazırlıksız kalamayız. Meclis kürsüsü, bizlerin temsilcileri yer almadan anlamını bulamaz. Emekçilerin temsilcileri sömürü düzenini nasıl alaşağı edeceğimizi, ekonomik krizden çıkış programımızı, işsizliğe, yoksulluğa karşı politikalarımızı anlatmalı. Kadınlar bu düzende kurtuluşun olmayacağını, kadın cinayetlerini nasıl durduracaklarını, cinsel saldırılara nasıl son vereceklerini ortaya koymalı. Gençler bu düzenin onlara gelecek vaat etmediğini, alamadıkları eğitimi, ödeyemedikleri masrafları ve iş bulamadıklarını anlatmalı. İtirazını meclisten de yükseltmeli.

Emekçilerin, kadınların, gençlerin temsilcilerini ancak bizler meclise gönderebiliriz. Bizim adımıza konuşacak, bizim politikalarımızı savunacak temsilcileri ancak biz seçebiliriz.

Meclisi gerçek işlevine ancak biz kavuşturabiliriz. Halk egemenliğine ancak emekçi halk sahip çıkabilir. Ancak emekçilerin, kadınların, gençlerin temsilcileri; söz, yetki, karar hakkını kimseye devretmeden kullanabilir. Tek adam rejimine gerçek ve güçlü itirazı emekçi halkın temsilcileri yükseltebilir.

Şimdi bu yönde hazırlıklarımızı tamamlamak için kolları sıvıyoruz. Seçim yasasındaki emekçilerin, kadınların, gençlerin önüne konulmuş engelleri birlikte kaldırıyoruz. Emekçi halk engel tanımaz. Ülkenin her yerinde, şehir şehir ilçe ilçe örgütleniyoruz. Herkesi emekçi halkın örgütlenme seferberliğine çağırıyoruz. Emekçi halkın temsilcilerini meclise gönderiyoruz.


Emekçi Halk Mecliste Olacak
  • Emekçilerin aleyhine meclise getirilen her yasa teklifinin sonuna kadar karşısında olacağız. Bir oy hakkımız dahi olsa emekçilerin haklarının tırpanlanmasının karşısında her zaman "hayır" diyeceğiz. Meclis kürsüsünde emekçiler için konuşacağız. Meclisi patronlara dar edeceğiz.
  • Açık açık patronlara akıtılan işsizlik fonunun, sessiz sedasız patronlara akıtılan bütçenin önüne set çekeceğiz. Halkın parası halka geri dönecek.
  • Emekçi halkın kullanmadığı, borç alınmış hiçbir paranın emekçilerin cebinden ödenmesine izin vermeyeceğiz.
  • Kıdem tazminatı gaspı girişimini ortadan kaldıracağız.
  • Patronlara milyarlar, halka ise yoksulluk maaşı eşitsizliğine son vereceğiz. Asgari ücretin yoksulluk sınırının altında kalmaması için tüm meclisi zorlayacağız.
  • Sanayi ve tarım üretimi için kamu yatırımı yapılmasının önünü açacağız.
  • Altyapı yatırımları ve kamu işletmeleriyle işsizlere istihdam sağlanması üzere ses yükselteceğiz.
  • Şehirler arasında eşitsizliğin son bulması için kamu üretimini tüm şehirlere yayacak ekonomik planlar önereceğiz. Her şehirde iş, her şehirde ekmek olacak.
  • Eğitim, sağlık ve ulaşım gibi kamusal hizmetlerin ücretsiz olması için harekete geçeceğiz. Temel gıdaya ucuz bir şekilde ulaşılması için tüm imkanları zorlayacağız.

Meclis İşleyecek, Halk Meclisleri Yönetecek
  • Baskının ve zulmün merkezi tek adam rejimini dağıtmak için halkın sözcülerinin meclisteki varlığını artıracağız.
  • Söz, yetki, karar hakkının halkta olması için kararları sadece seçilmişler almayacak. Seçenlerin yöneteceği meclisleri kuracağız.
  • Emek verenler kendi sözcüsüyle halk meclislerinde buluşacak. Sorunlarını ve çözümlerini meclislerde temsilcileriyle-sözcüleriyle birlikte tartışıp meclise taşıyacak.
  • Emekçi halk, yetki gücünü kullanabilmek üzere karar alabilecek. Karar alabilmek için de halk meclisleri; bir işleyiş düzenine sahip olacak, organlaşacak, merkezi ilişkilerini yaratacak, delegasyon sistemini kuracak ve oylamaya gidebilecek.

Mücadele Ülkede ve Mecliste Büyüyecek
  • Kadın cinayetlerini durdurmak üzere yürütülen mücadeleyi meclise taşıyacağız. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Koruma Kanunu’nu koruyacak ve uygulatacağız.
  • Kadınlar için şiddet önleme merkezleri ve sığınma evlerini yeterli sayıya ulaştıracağız.
  • Farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği olan bireylere dönük ayrımcılığın ortadan kaldırılması için politikalar üreteceğiz. Anayasanın eşit yurttaşlık hakkını çiğneyenleri, tüm topluma göstereceğiz.
  • Çocukların istismardan kurtulabileceği bir hayatı sağlayacağız. Lanzarote Sözleşmesi ve Çocuk Haklarını Koruma Kanunu’nu uygulatacağız.
  • Düşmanımız kardeş ve eşit halklar değil, patronlar ve onların sömürü düzenidir. Kürt halkına ve tüm ezilen halklara yönelik ayrımcılığa, baskılara ve saldırılara karşı duracağız.
  • Şehirlerde yaşayan halkların eşit ve kardeşlik içerisinde yaşamaları için sığınmacı ve göçmen politikaları geliştireceğiz. Zorlayıcı müdahaleler olmayacak.
  • Rant-beton projelerinin durdurularak her boşluğun yeşil alana çevrilmesini sağlayacağız.
  • Kentsel dönüşüm adı altında, yoksul halkı şehrin dışına atıp ranta el koyan adaletsiz uygulamalara son vereceğiz.
  • Doğanın sermayenin mülkü olarak kullanılmasına, derelerin HES’lerle boğulmasına geçit vermeyeceğiz. HES ile talana, doğanın yıkımına karşı direnen köylü halkımızla birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz.
  • Engellilerin, yaşlıların ve çocukların bakımının; bakım evleri, huzurevleri, kreşler ile kamusal hizmet olarak yapılmasını anlatacağız. Bunu gerçekleştirebilecek her belediyenin imkanlarını göstereceğiz.
  • Şehirlerin, hayvan haklarının dikkate alındığı şekilde düzenlenmesi; sokaktaki, barınaktaki ve insanların yanındaki hayvanlara kötü davranılmasının engellenmesi için politikalar geliştireceğiz.
  • Biz sadece parlamentoda değiliz. Emekçiler, kadınlar ve gençler karşı duracağı her şeye mührünü basacak. Baskıyla, zorla üzerini örtmek istedikleri her uygulamaya karşı şehirlerin meydanlarında olacağız. Hem Meclis’te hem de her şehrin meydanlarında emek verenlerin bu düzene karşı mücadelesini yükselteceğiz.


Emekçi Hareket Partisi
Seçim Koordinasyon Kurulu